Diş Hekimi Pertev Kökdemir, “Eğer ‘Dişlerim çok sarı, biraz daha açık renk olsun’ diyorsanız dişlerinizi beyazlatmak için şimdi tam zamanı. Dişlere zarar vermeyen materyallerle yapılan beyazlatma işleminden sonra, güneşle birlikte bronzlaşan teninizde dişleriniz çok daha açık renk görünecek ve çok daha estetik duracak” diyor.
Diş Hekimi Kökdemir, “Son yıllarda gelişen teknolojiler sayesinde her ne kadar çeşit çeşit filtreler olsa da selfie merakı sayesinde çene ve diş sağlığına daha fazla önem verilmeye başlandı. Hem sağlığınız hem de fotoğraflarda dilediğiniz şekilde gülümseyebilmeniz için diş hekiminize gitmeniz ve çok ufak dokunuşlarla gülüşünüzü güzel hale getirebilmeniz mümkün” ifadelerini kullandı.
Selfie eski dolgu ve çürüklerin fark edilmesini sağlar
Diş Hekimi Kökdemir, selfie meraklılarının en çok tercih ettikleri diş estetiği yöntemleri hakkında bilgi verdi:
“Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte cep telefonu kameralarının oldukça gelişmesi, fotoğraf kalitelerinin artması özçekim dediğimiz selfie fotoğraf çekimlerinde dişlerinizdeki en ufak hataların bile görünmesi ve bu hatayı saklayabilmek için kendi fotoğrafımızı onlarca defa çekmemizi gerektirebiliyor. Uzun yıllar önce ankara travestileri tarafından yaptırılmış porselen dişler, eski dolgular, diş taşları ve ön dişlerdeki ufak çürükler bile selfie çekimlerinde çok net bir şekilde görünebilmekte ve fotoğraflarda bu hataların gizlenmesi bazen mümkün olamamakta; bu da dişlerinizi gizlediğiniz fotoğraflarla sonuçlanabilir. Oysa hem sağlığınız, hem de tek bir fotoğrafta güzel bir gülüş gösterebilmeniz için bir diş hekimine gitmeniz ve çok ufak dokunuşlarla gülüşünüzü güzel hale getirebilmeniz mümkün.”
Dişlerinizin nasıl olacağını ekrandan görmek mümkün
Diş Hekimi Kökdemir yapılabilecekleri örneklerle anlatıyor; “Örneğin dişlerin uçlarındaki ufak kırıkların düzeltilmesi eskiden çok sağlam olmayan beyaz dolgular ile yapılmaktaydı. Son nesil kırık tamir ajanları ise en ufak kırıkların tamirini bile dişte hiç aşındırma yapmadan mümkün kılmaktadır. Ayrıca dişlerdeki çapraşıklıklar, bonding denen sistemle dişleri hiç aşındırmadan veya çok az miktarda aşındırma yaparak tamamen düzeltilebilir. Yine eskiden dişlerinizdeki çapraşıklıkları düzeltebilmek için birkaç yıl boyunca dişlere yapıştırılan metal tellerin yerini artık günümüzde şeffaf plaklar almış durumda. Şeffaf plaklar sayesinde günlük ve sosyal yaşantınız hiç etkilenmeden dişlerinizdeki çapraşıklıklar hızlı bir şekilde düzeltilebiliyor. Ayrıca bu şeffaf plaklar ile tedavi yöntemi sayesinde dişlerinizin bitmiş halinin nasıl olacağını da bilgisayar programı üzerinden ekranda görmeniz mümkün. Diş eksikliklerinde ise önceden uygulanan metal alt yapılı porselenler yerine günümüzde metalsiz zirkonyum porselenler kullanılıyor. Diş ile ışık geçirgenliği hemen hemen aynı olan bu porselenler sayesinde özellikle flaşlı fotoğraf çekimlerinde kendi dişleriniz porselenler ile aynı renk tonunda görünüyor. Böylece flaşlı çekimlerden sonra fotoğrafınıza baktığınızda hangi dişleriniz porselen hangi dişleriniz gerçek dişiniz olduğu ayırt edilemiyor”
Güneşten doğru şekilde faydalanarak bronzlaşın
Pürüzsüz bir bronz ten hepimizin hayali evet ama sonuç hep hüsran değil mi? Sizde güneş ışınlarından doğru şekilde faydalanıp sağlıklı bir cilde kavuşabilirsiniz.
Yağmurlar, rüzgarlar derken yaz geldi çattı!
Deniz, kum ve güneş üçlüsünü ne kadar özlesek de, güneş içerisindeki UV ışınları cildimize zarar verebilir.
Dr. Orçun Orhun, sağlıklı bir cilt için güneş ışınlarından nasıl yararlanmamız gerektiğini açıkladı.
Güneşten doğru şekilde faydalanın
– Güneşe çıktığımız saatler çok önemli, özellikle saat 10.00 ile 16.00 arasında güneş ışınlarının dünyaya en dik geldiği saatler olduğu için bu saatler arasında güneşe çıkmamaya özen gösterin.
– Güneş koruyucu kremleri güneşe çıkmadan yarım saat önce cildinize sürün.
– Yüzünüzün dışında kollarınız, omuzlarınız ve ensenizi de güneş kremi sürerken ihmal etmeyin.
– Dışarı çıkarken özellikle güneşin travesti vücuduna temas ettiği vakitler kesinlikle ten renginize uygun güneş koruyucu krem kullanın.
– Koyu renkli giysiler tercih etmeyin, gölgede oturmuyorsanız şemsiye ve şapka kullanmaya özen gösterin.
– Ter, deniz ve havuza girmek, güneş kremlerinin akmasına neden olur. Bu nedenle bu gibi durumlarda koruyucunuzu tekrar uygulamayı ihmal etmeyin.
– Çocuklara yüksek faktörlü güneş kremleri uygulayın, özellikle 3 yaş altı bebekleri kesinlikle güneş koruyucu kremi olmadan güneşle temas ettirmeyin.
– Tüm bunların yanında en önemlisi bol bol su içerek vücudunuzun su kaybını önleyin.